1980 öncesi yaşanan sağ-sol çatışmalarında kendi beyanı ile (10) dan fazla insan öldüren sonra pişmanlık yasasından faydalanarak cezaevinden tahliye olan AĞANSOY’un Alaaddin ÇAKICI Çetesinin kucağına düşmesi, bu çetenin ülke yönetiminde uzun yıllar etkin ve bir numara olmuş Özal Ailesiyle çok yakın ilişkiler içinde olması, Engin CİVAN’ın vurulması olayında azmettiricilikten 2 yıl 20 gün mahkumiyet alıp, cezasını çektikten sonra dışarı çıktığında bir mafiya lideri olarak, ekonomik dar boğazda olan bir ilaç fabrikasının korumalığını yapmaya başladığı bir sırada kendisine devlet tarafından koruma polisi (Hacı AKPINAR) tahsis edilmesi, en sonunda Alaaddin ÇAKICI’nın adamları tarafından öldürüldüğünde yanında Başbakanlık Koruma Müdürlüğü kadrosundan ve Başbakan Yardımcısının İstanbul’daki ikametgahında görevli olan polis memurları Celal BABÜR ve Ferda TEMEL’in bulunması, tanıkların beyanına göre; Ahmet ÖZAL’dan Almanya’da yaptığı borcunun tahsilatı işinden bu polislerin de AĞANSOY’la beraber pay alacaklarının iddia edilmesi, ülkemizde yaşanan polis-mafia-politikacı beraberliğinin tipik örneğini teşkil ettiği. Hükümet değişiminde Ağar’ın İçişleri Bakanı olduğunu ve kendisinin gidip onunla görüştüğünü, yanına vardığında Ağar’ın galiba mektubunuzu kaybettim, yenisi varmı dediğini, yanında bulunan yenisini çıkarıp verdiğini ve birlikte okuduklarını, mektupta “yardımcınız olan K.E.’nin yönlendirmesi, İ.Ş’nin yürütmesi, İki P.M. Nitekim, Susurluk ilçesi civarında meydana gelen malum trafik kazasında birarada bulunan kişiler, bunların yanlarında taşıdıkları silahlar ve belgeler ile bu kişilerin, iddianamede isimleri zikredilen diğer kişilerle ilişkilerinin boyutları ve yine yukarıda izah ve ifade edilen birkısım olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Susurluk kazasında birarada bulunan kişilerin yukarıda ifade edilen şekilde, yasadışı eylemlerinden birinin daha hazırlık hareketlerine başladıklarını göstermektedir.Onwin 1733 güncel giriş adresi sayesinde hiçbir problem yaşamayacaksınız. Güncel doğru bilgilerle kayıt olmanız tavsiye edilmektedir. 18 yaştaki oyuncular tombala siteleri içinde üyelik ve kayıt oluşturabilirler. Şüphelinin Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN operasyonel biriminde ve mafya ile irtibatlı birimlerinden sorumlu örgütün sivil yapılanması ile gizli ERGENEKON üst düzey yapılanması arasında köprü eleman vazifesinde bulunduğu köprü elemanların her iki grupla da irtibata geçecek kadar hem deneyimli hem de kabiliyetli kişiler olması gerektiği ERGENEKON ve Lobi belgelerinde bizzat belirtildiği hususları da göz önüne alındığında, Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek ve mala zarar vermek suçlarını da azmettiren sıfatıyla işlediği, Aramalar sırasında ele geçirilen içinde devlete ait gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu 16 nolu cd yi https://www.wellingtonhomehealthcare.com/7ritndr ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda temin edip sakladığı anlaşılmaktadır. Hatırladığı kadarıyla o zamanki rütbesinin yarbay olduğunu, Yaklaşık 1 veya 2 yıl birlikte terörle mücadele kapsamında görev yaptıklarını, Eşref BİTLİS'in şehit olduğu dönemde beraber olduklanm, Eşref BİTLİS'in arkasından ağladığını gördüğünü, Komutanlıklannm aynlmasmdan sonra Veli KÜÇÜKTe hiç görüşmediğini, Veli KÜÇÜK ile herhangi özel bir amaçla görüşmediğini, Ancak görev amaçlı görüşmelerinin olmuş olabileceğini, Özel günlerde kutlama amacıyla görüşmüş olabileceklerini, Aynca emekli olduktan sonra Türk Dünyası Araştırma Vakfmdaki konferanslarda merhabalaştıklanm, Bu görüşmelerin 5-10 kez olduğunu, Tarihten bir ay kadar önce aynı vakıfta karşılaşıp selamlaştıklannı, Ancak özel bir görüşmelerinin olmadığını, Hatta kendisinin Kuvvayı Milliye çalışmalan ile ilgili de herhangi bir beyanda bulunmadığını, Veli KÜÇÜK'ün terörle mücadeledeki görevlerinde çok başanlı birisi olduğunu beyan etmiş isede Gizli Tanık 17 beyanında bizzat Veli KÜÇÜK'ün kadıköydeki Kuvayı Milliye Derneği (1919) ne gelip sol gruplarında aynı amaca hizmet eden kardeşleri olduğunu bu sebeple onlarla birdaha sürtüymemelerini beyan etmiştir. Kuvayı Milliye'nin işgal altındaki bir ülkede halk tarafından oluşturulmuş direniş örgütleri olduğunu, bu özellikleri ile bir sivil örgütlenme modeli olduğunu, "Kuvayı Milliye"'nin sonradan Ulusal Kurtuluş Savaşı'na katılan herkesi kapsayan bir kavram olarak kullanıldığını belirttikten sonra; "Günümüzde bu tarz düşünülmek istenilirse bu oluşum modern ordunun uzantısı olarak özel kuvvetler komutanlığının organizesinde oluşturulmaktadır." denilmiştir.
Tabi ki operatörünüzün kendi dilinizi bilmesi de önemli bir detay. 03/01/2008 tarihli EMRE GÜLALTAY ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak ; Genelde EMRE GÜLALTAY beni arar, yukarıda da bahsettiğim gibi kendisi ile Çin'de karşılaşmıştık, benim iş adamı olduğum ve televizyon sahibi olduğumu öğrendi, böyle beni sık sık arayıp lüzumsuz yere konuşuyordu, bende sadece dinliyordum, çok fazla kendisine cevap vermedim, onun bahsettiği MUZAFFER'in kim olduğunu bilmiyorum, ancak benim bahsettiğim başka bir binbaşıdır, AYHAN TAŞKIN'ın abisi olan binbaşıdır, ailesi bana avukat bulmam için Çorlu Devlet Hastanesinde doktorluk yapan ablası ile birlikte geldiler, ben avukat LÜTFİ İŞBULAN'ı önerdim, gidip görüşüp görüşmediklerini bilmiyorum, "TEKİRD AĞDAN HABER VARMI" şeklinde bahsedilen Tekirdağ F Tipi Ceza Evinde yatanlarla ilgili bir konu olup olmadığını bilmiyorum, ben AYHAN TAŞKIN'ın abisinin Tekirdağ'da değilde burada bir askeri cezaevinde yattığını biliyorum, MUZAFFER'in MAHKEMESİ olarak bahsedilen MUZAFFER TEKİN'in mahkemesi olacağını zannetmiyorum, ben MUZAFFER TEKİN'i tanımam, herhangi bir yakınlığım yoktur, bundan yaklaşık 14-15 yıl önce benim BAHADIR TETİK isminde Kurmay Albay olarak görev yapan arkadaşım bir defa telefonda MUZAFFER isminde birisiyle görüşüyordu, bende o dönemde Azerbeycan'da inşaat işi yapmayı düşünüyordum, MUZAFFER'in de müteahhitlik yaptığını bana anlatmıştı, belki birlikte Azerbeycan'da iş yapanz düşüncesi ile tanıştırmak istedi, ben telefonda kendisine bir merhaba dedim, kendi telefonumla değilde Albayın telefonundan MUZAFFER TEKİN ile bir görüşme yaptım, onun dışında yüz yüze bir konuşma yapmadım, onun davası takip edecek bir yakınlığımız yoktur, görüşmede geçen "KASIMPASALI" tabirinden uzun boylu, Recep Tayyip ERDOĞAN'a benzeyen elinde tespihle dolaşan eczanenin yanında bulunan bir şahıstır, KASIMPAŞALI'dan kastım odur, Başbakanımıza karşı herhangi bir saygısızlığım söz konusu değildir dedi.
Uzadıkça uzayan bir konu olduğunu, Tape :1724, 26.12.2007 günü saat: 16.21 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali T- arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Demirtaş diye bahsedilen kişinin Ali TURAN olup Business Tv'nin hukuk müşaviri ve Demirtaş elektronik şirketi olduğunu, alım satım ile ilgili görüşmüş olduğunu, telefonda söylemek istememesinin sebebinin ise ticari sır olduğu için ve telefonları dinlendiği için bu şekilde söylediğini, ne ile ilgili ücret konuştuğu hususunda, televizyonun bartır ve reklâm konusu ile ilgili yani ticari mesele olduğunu, Tape :1767, 31.01.2008 günü saat:17.29'da Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin..? Gizli kameralar için; gizli kamera olmadıklarını, bunların alım satımını yani ithalatını yaptıklarını, Onlardan iki tane değil bolca olduğunu, numune olup kurulu falan olmadığını, Ambalajlarında bulunmakta olduğunu, 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bunların hepsini Çin"den ithalatını yaptıklarını, Çin"de fuarlarda topladıkları numuneler olduğunu, Belgeler için; kara kuvvetleri atentli dokümanları bilgisayarda kendisinin çizdiğini, Kara Kuvvetlerinin ambleminin değişeceğini ve bilgisayarda bunları yaparak gönderdiğini, Sinanpaşa Mahallesi Köyiçi Caddesi Gürün Pasajı Ergold Kuyumculuk No:42 Beşiktaş sayılı iş adresinden el konulan 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler sorulduğunda; 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bu iş yerinin kendisine ait olmadığını, iş yerinin Hayruliah ERTEKIN, Ediz AYDIN, Çağrı ERTEKIN adına şirket olduğunu, Bu şirketin yönetimini Kaan DUT'a bıraktıklarını, Kendilerinin iş yerine gidip gelmediklerini, Çağrı ERTEKİN"in öğrenci olduğunu, Ağabeyinin Kapalı çarşıda başka mağazaları olduğu için gelmediğini, Ediz AYDIN"m da sene de bir hesap kontrolüne geldiğini, Bu malzemelerin de Kaan DUT'un olduğunu, Sinanpaşa Mahallesi Köyiçi Caddesi casibom resmi giriş Gürün Pasajı Kat:2 No:5 Beşiktaş sayılı iş yerinde el konulan cd-disket-harddiskler-Ajanda- 6136sayıîı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler- -başka şahıslara ait belgeler-belgeler-cep telefonu ve sim kartlar-tarihi eser olduğu değerlendirilen materyaller sorulduğunda; Bu iş yerinin italyan oıtağı olan Tony VERGOVİÇ ile ortak kullandıklarını, Birde yan taraf da bir oda olduğunu, Bulgaristan da bulunan şirketinin müdürü olan Ilyas KOCAARSLAN"m kullandığını, Buralarda herhangi bir suç unsuru olmadığını, Yalnız atölye kısmında bulunan Glock marka tabancanın Abdulmuttalip TUNÇ'a ait olduğunu, Cd, https://www.fountaingatewaychurch.com/33312594 disket ve harddiskier için; sorulan malzemelerin kendisine ait olduğunu ve Suç unsuru bulunmadığını, "NE TERÖR..! Kuvayi Milliye Derneğin tüzüğü vardı, tüzüğü ben tam okumadım, bir hukukçu arkadışıma götürdüm, götürme sebebim M. ZEKERİYA ÖZTÜRK bana bunlarm yapılanmaya çalışıldığını , bana buraların uymayacağını tüccar adam olduğum için bu işin bana göre olmadığını söylemişti, 2-3 ay sonra MUZAFFER beni telefonla aradı, HÜSEYİN GÖRÜMLER ile görüşüp görüşmediğimi sordu, ben de görüşmediğimi söyledim o da iyi dedi.
1xbet giriş güncel
MUZAFFER TEKİN in yazıhanesine gittim, her gittiğimde yazıhanesi kalabalık oluyordu askerlerden ,polislerden ve sivillerden oluşan kalabalık grup her zaman yazıhanede olurdu, ben kendime bir iş çıkarma amacıyla gidiyordum, belki bir iş adamı ile tanışırım diye gidiyordum, genelde odası kalabalık oludıu için be dışırda bekliyordum odasmdakileri bana devrem falan filan diye tanıştırıyordu, ben 4-5 kezden fazla gitmedim, Danıştay saldırısı olduğu gün ZEKERİYA ÖZTÜRK beni ordu evinde yemeği çağırdı,MUZAFFER TEKİN , RAFET ARSLAN ve ben yemek yiğecez sen de gel dedi, ben kabul etmedim, annem hasta dedim, 1-2 saat sonra MUZAFFER TEKİN aradı geçmiş olsun gelebilirsen memnun olurum dedi, ben de annem iyi olursa sonra gelirim dedim.Ancak her hangibir ihale alırım amacılya MUZAFFER TEKİN n davetini kabul ettim, tam yemeğe başladık, MUZAFFER eşiyle görüşüyodu bir panik oldu, telefonu katır kapatmaz polis kapıyı zorluyor kıncaklar dedi, bu arada ZEKERİYA ben gidip bakayım dedi, senin aracınla gidelim evine dedi, ben de aracımla evinin yakınma götürdüm, evinin yakınma bıraktım , 2-3 saat sonra beni aradı, bizi alır mısın dedi kapının önünden, yanında avukat ERTAÇ GİRAY ile birlikte arabaya bindiler, kendisi bize AYHAN PARLAK ı tanıyormusun diye sordu, ZEKERİYA birkere MUZAFFER TEKİN in ofisinde gördüğü söyledi, ben tanımıyorum dedim, zaten de tanımıyordum, ordu evine gittik. Bir süre sonra Muzaffer Sedat'ın bizi yemeğe çağırdığını söyledi.
Kaza neticesinde 06 AC 600 plakalı Mercedes otomobilin sürücüsü Hüseyin Kocadağ, aynı araçta bulunan Abdullah Çatlı ve Gonca Us isimli şahıslar ölmüşler, otomobilin sağ ön koltuğunda bulunan Milletvekili Sedat Bucak hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştır. Kaza neticesinde ölen şahıslar üzerinde yapılan incelemede, Abdullah Çatlı olarak yakınlarınca teşhis edilen şahsın üzerinde Mehmet Özbay adına düzenlenmiş sürücü belgesi, çeşitli bankalara ait kredi kartları, ticaret odası üye kartı, silah taşıma ruhsatı ve silah taşıma izin belgesi çıkmıştır. Kaza neticesinde 06 AC 600 plakalı otomobilde bulunan sürücü Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı (Mehmet Özbay) ve Günca Us isimli şahıslar ölmüşler, otomobilin sağ ön koltuğunda oturan Milletvekili Sedat Bucak hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştır. Emniyet mensuplarının beyanlarından da anlaşılacağı üzere Yaşar Öz’ün serbest bırakılması, evinde ve üzerinde ele geçirilen silah ve diğer belgelerin Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilmesi talimatını Mehmet Ağar’ın verdiği ve bu talimata göre hareket edildiği, açıkça görülmektedir. Siyasal nitelikli cinayetlerin önemlice bir kesiminin suçluların bulunamamış ve cezalandırılmamış olması, bir yandan bu cinayetleri yüreklendirici bir ortam oluştururken, diğer yandan da devlete olan güveni ciddi bir biçimde sarsmaktadır.
Aracın motor ve şase numarasında yapılan araştırmasında Ankara ilinde Mehmet Orhan Erden isimli şahsa ait olduğu ve 20 Nisan 1994 tarihinde evinin önünden çalınmış olduğu, aracın gerçek plakasının 06 ELM 05 olduğu ve gerçek sahibine teslim edildiği, olayın faili meçhul kaldığı, ancak Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca komisyonumuza gönderilen dosya içerisinde bulunan ve Kırıkkale il Merkez Jandarma Komutanlığınca Kırıkkale C.Savcılığına gönderilen 21 Ekim 1995 tarih ve 4518 sayılı yazıda “31 Temmuz 1995 tarihinde 0-1 Karayolu Merter mevkiinde Ulusoy firmasına ait yolcu otobüsünden kendilerine polis süsü veren kişilerce, arabadan indirilerek çantasından 7 milyar lira değerinde altını çalınan İbrahim Tekin adlı şahsın yaptığı müracaat üzerine sanıkların İstanbul Emniyet Müdürlüğünce yakalandıkları, 9 Ocak 1995 tarihinde Hasandede kasabası Pelitözü mevkinde başından vurularak öldürülen Metin Vural olayında da kendilerine polis süsü veren şahısların olması, iki olayı da aynı sanıkların işleyebileceği kanaatini uyandırdığını” belirtmişse de, Metin Vural’ın öldürülmesinin; Alparslan Pehlivanlının öldürülmesiyle bağlantılı olduğu kanaati hasıl olmuş, Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığında faili meçhul bir dosya olarak bulunduğu, Kırıkkale İl sınırları içerisinde meydana gelen olayın sanık veya sanıklarının aranmalarına devam edildiği ifade edilmiştir.
Relevant Updates:
x slot giris casino slots casinomaxi sorunsuz giriş 777 slots casino
Leave a reply